‘’Varlıksallık’’ bir şey olduğunuzu ispat etmek için yaptığınız bir çabadır. İspat enerjiyi keser; var olan zaten vardır. Bu realiteden düşünceye gidersiniz. Olduğunuz şeyi ispata giderken ‘’neden daha iyi olamıyorum?’’ gibi zihnin soruları sizi ele geçirir. Zihin ya ortalığı karıştırır ya da değişime kapalı özelliği ile sizi durdurur, sizi seçimsizliğe götürür ve sınırlı alanda tutmaya çalışır.

Düşünceleriniz sadece geçmişinizi ve bildiklerinizi tanımlar. Başka bir deyişle düşünceleriniz temelde neyi seçmek zorunda olduğunuz varlıksallıktır. Düşüncedeki tanımlar yargıları doğurur, yarattığınız yargılar ise bugün hayatınızın enerji kanallarını tıkayan en büyük tehditler haline gelir. Seçimde ise yargı yoktur ve seçimlerinizi ancak varlıksallıktan yoksun düşüncesiz alanda olduğunuzda yapabilirsiniz. Evet, düşünceleriniz sadece tanımlar ve sonra bu tanımlamalara dayanarak  varlıksallığı öne koyar; akabinde eskiden sahip olduklarınızdan daha muazzam bir şeyleri neden yaratamadığını merak edersiniz?

Yaratıcı ve üretici olan sizin seçimlerinizdir; orda teslimiyet vardır, eğlence vardır, yaratıcılık vardır. Varlıksallıkta en başta yargı, kendi gücünü kanıtlama çabası ve diğerleriyle rekabetten işleme bilinci olduğu için katılaşmış, hareket etmeyen bir enerji vardır; ilerlemeyi, kazanmayı ve başarılı olmayı durdurur. Sadece kendi enerjinize kanalize olun, başkalarıyla yarışmak yerine kendinizle yarışın ve sadece ‘’bunu seçersem daha fazla ne yaratırım?’’ diye sorarak seçim yapın. Cevaba takılı kalmayın; sorun ve seçin, bırakın cevabı sizin yerinize evren düşünsün…

Kimseye kendinizi kabul ettirmek, değerinizi ispatlamak zorunda değilsiniz; siz zaten olduğunuz varlık olarak varsınız ve zaten çok değerlisiniz. Kendi gücünüzü göstermek adına ölçüleri size ait olmayan elbiseler giyerek, oynadığınız yeni roller altında eşsiz bedeninizi/ruhunuzu boğmayın… Yaptığınız iş her ne ise varlığınızı işinizle kanıtlamak yerine sadece keyif almaya bakın; para, aşk,  başarı, sağlık, yaratım sizin eğlendiğiniz, keyif aldığınız parlayan bir enerji alanına çekilir. Uzun süredir aynı alanda olup ve hala kendi varlığınızla bir ilerleme kaydetmediyseniz ve hala başarısızlıklarınızın sebebi olarak başkalarını gösteriyorsanız, kendinizde hangi enerjileri katılaştırdığınızı, durdurduğunuzu kontrol edin.

Her şeyi yıkma gücü de yaratma gücü de sizsiniz. Hayatta var olma nedenimizin sadece ‘’mutlu olmak’’ olduğunu savunanlardanım. Unutmayalım sadece seçimlere ve hayatını yaratma gücüne sahip insan özgür ve mutludur.

Size hayatınızı değiştirecek seçimler yaptırmayan düşüncelerinizin tanımlamalarından çıkardığınız, kim olmanız, nasıl olmanız ile ilgili yargıların doğurduğu varlıksallığınızdan vazgeçin ve gerçekte olduğunuz sonsuz ve mükemmel varlık olarak kendinizi kabul edin.  Varlıksallığınızdan özgürleştiğiniz an, seçimlerinizi başlattığınız ve gerçek mutluluğa kapılarınızı açtığınız andır…