SOLMAZ ŞAHİN
ZİHİNSİZLİK FARKINDALIKTIR
Düşünmeden şimdiki zamanda olduğumuzda ancak manevi oluruz. Orda yeni bir boyut açılır; işte o boyut farkındalıktır…
Zihin ya geçmiştedir, ya gelecektedir. Zihnin şimdiki zamanda olması imkansızdır; şimdiki zamanda olduğumuzda orda zihin artık mevcut değildir. Zihin düşünmek demektir ve düşünmenin alana ihtiyacı vardır. Zihin olduğu yerde var olamayız, çünkü şimdinin dışına çıkmışız demektir. Descartes’in ‘’düşünüyorum o halde varım’’ tezini bu realitede çürütürüz. Geçmişi düşündüğümüzde geçmişin bir parçası haline geliriz, savruluruz, geçmişin tahribat veren mantığında parçalanırız ve kendi ellerimizle zihne çalışma izni veririz; zihin bizi sadece geçmişte yaşadığımız tanımlamalarla sınırlar, şimdiki zamandaki hiçbir şeyi göremeyiz, duyamayız, hissedemeyiz. Geleceği düşündüğümüzde bilmediğimiz bir kaygı denizinde bizi deforme eden hayaller kurarak aynı şeyi yapıp zihni işe alırız ve hayaller kurduğumuz bu geniş alanda yine şimdiki zamanı teğet geçeriz.
Şimdiki zamanda düşünce yoktur, zihin yoktur sadece farkındalık vardır. Tanımını yaptığımız her şeyde düşünce vardır ve artık o şimdide mevcut olamaz. Çok güzel bir çiçek gördüğümüzde ‘ne güzel açmış bir gül’ dediğimiz an o güzellikle bütün olamayız, çünkü o anın içinden çıkmışızdır ve çiçek zihnimizde bir düşünce olmuştur artık. Gerçekten o anın hazzı içindeyken düşünemeyiz sadece yaşarız. Aşık olduğumuz birinin elinin tuttuğumuzda sadece onunla orda şimdide var oluruz; şimdide olmak o kadar muazzam bir yoğunluktadır ki, hiçbir düşünce bu yoğunluğa nüfus edemez…
Düşüncelerin alana ihtiyacı vardır ve evrende alana ihtiyaç duyan her şey maddedir. Şimdiki zamanda düşünemeyiz; şimdide düşünceye yer açacak bir alan yoktur ki düşünceye girdiğimiz an o artık geride kalmış demektir. Maneviyat boyutu maddenin dışındadır ve ancak bu boyut düşüncelerimiz olmadığında başlar. Tüm meditasyonların, ibadetlerin boyutu burasıdır…
Düşüncenin olmadığı yer zihinsizlik durumudur ve sadece orada farkındalık çalışır; orada bir olmak vardır, bütün olmak vardır, şükran vardır, alıp kabul etmek vardır ve evrenin bizim için hazırladığı muhteşem gösteriler burada başlar…