SOLMAZ ŞAHİN
NEFES
Genel anlamda hayatımızda en basit şeyler en büyük etkiyi bırakır. Nefes alıp vermek de çok basit bir şeydir, ama insanlar genelde zihnin esaretinde olduğundan, bunun değerini çok az insan bilir. Bununla beraber birçok insan nefes alıp vermekten çekinir, çünkü o zaman daha canlı olma ve kontrolü kaybetme riskini alırlar.
Alınan ilk nefes doğal bir refleks olarak yaşanır. Annenin bedenindeki kasılmalarla oluşan itici güçle küçük bebek sarmal hareketlerle doğum kanalında ilerler. Sonra ciğerlerin genişlemesine olanak veren o büyük baskı hafifler ve nefes refleksi küçük, dikkatli hava pompalamalarıyla başlar. Hassas mukoza zarındaki hava düzensiz ve sancılıdır.
Nefes al…Nefes ver…Nefes al…Nefes ver… Bu bağlantılı nefes alma eğitimi, bebeğin göbek bağı annenin oksijen zengini kanından destek aldığı sürece devam eder.
Doğumdan hemen sonra çocuğun ciğerlerini tam anlamıyla geliştirmesi ve nefesini yeterli seviyeye çekmesi için yirmi dakika ile bir buçuk saate ihtiyacı vardır. Ancak bu şekilde küçük organizmasına kendi kendine oksijen sağlayabilir… Bu süreçte, Bağlantılı Nefes çocuğun doğal ritmidir.
Sonrasında nefes, alınan her nefesin sonunda bir duraksama ve verilen her nefesin sonunda bir duraksama olmak üzere yeni bir ritme kapılır. Yeni doğan bir bebek için bu yeni nefes kalıbının başlaması, öncelikli nefes sürecinin başladığını işaret eder. Bu noktada bebek sonraki otuz saat boyunca uyuyabilir ya da rahat bir evrede kalabilir.
Bir seansta, bağlantılı nefes genellikle bedenin kısa sürede doğumla ilişkili tüm travmatik gerginlikleri hatırlamasına yardımcı olur. Bu şekilde kişi nefesteki hareket ve değişimlerin herhangi bir müdahale olmaksızın oluşmasına izin vererek bu duyguları kabul edip bilinçli bir şekilde onlarla birlikte ilerleyebilir.
Kendinizi nefes dalgasına ne kadar katarsanız nefes o kadar sezgisel ve doğal olur. Güçlü nefes dalgaları bedenin hareket veya ifadeyle çözülmesini ve sonra daha derin, daha rahat nefes kalıplarına teslim olmasını sağlar.
İzin verildiği takdirde, öfke, acı, nefret gibi gerilimli duygular mutlu hislere dönüşebilir. Kademeli olarak titreşimli bir enerji akışı bedende derin bir özgürleşmeye sebep olur ve nefes tüm kontrol mekanizmalarından ayrılıp karnın merkezine yerleşir.
Bu derin özgürleşmede sinir sisteminin temel sıkışıklıkları çözülür, beden yenilenir ve tazelenir ve yakın zamanda yaşanmış-tecrübe edilmiş tüm anı çağrışımları elimine olur. Yaşam enerjisi içsel çekirdekten dış kenara ve sonra tekrar çekirdeğe akar-sessiz nefes kalıbı-ve yaşam kapısı bir kez daha açılır…
NEFESİN BOYUTLARI
Enerji dalgalar halinde hareket eder. Nefes dalgaları bizi farklı bilinç evreleriyle buluşturur. Sığ bir nefes dalgası, toplumsal zihin tarafından kontrol edilmemizi ve baskıcı koşullanmaya hapsolmamızı sağlar. Bizi çok küçük bir oksijen seviyesinde, minimum yaşam enerjisi seviyesinde tutar.
Tsunamiyi andıran kaotik nefes dalgaları toplumsal zihni darmadağın eder. Onlar, bedenimizle yeniden bağlanmamız için bir kapı açarlar. Bilinçaltı zihnin derinliklerine dalmamıza, derin bir beden kimyası boşalmasıyla kalplerimizi arındırmamıza olanak verirler.
Rahat duyusal nefes, duyarlı benlikler olmamıza ve cinsel enerjiden keyif almamıza yardımcı olur. Düşük frekanslı derin, rahat, okyanussal nefes dalgaları sevgiyi ve içsel uyumu bulmamızı sağlar. Nefes dalgasının neredeyse yok olma durumunda Zen’de, nefes alırız.
GÜÇLÜ NEFES ALMA
Güçlü Nefes Alma, Trans Enerjik Nefes, Kaotik Nefes ve çeşitli Şamanik Nefes Teknikleri gibi yöntemler içeren bir dinamik nefes teknikleri ailesidir. Bu teknikler beden-zihindeki kasılmaları çözer, diyaframı sarsar ve bedenin ortasındaki güç merkezimizin açılmasına olanak verirler.
Bu teknikler aynı zamanda sığ nefes alma kalıplarımızı dağıtır ve bizi ‘’açık tımarhanemizle’’, bilinçaltımızla buluştururlar. Bastırılmış duygulardan arınmamızı ve içsel gücümüzü yeniden kazanmamızı sağlarlar. Bu nefes tekniğiyle duygularımıza güvenmeyi, kendimizi olduğu gibi kabul etmeyi ve sevmeyi öğreniriz.
Trans Enerjik Nefes bir hipnoz tekniği olarak kullanılabilir. Bu teknik, dinamik bir şekilde duygusal arınmayı destekler. Yere uzanarak koşuyormuş gibi hızlı derin nefes almak paradoksal bir durum yaratır; Zihin kontrolü kaybeder, bilinçaltının kapısı açılır ve derin gerilimler bedenden atılır. Ancak bu rahatlamadan sonra bu ağır gerilimleri hayatımız boyunca taşıdığımızı fark ederiz.
Yaraların iyileşmesi için onların açılması gereklidir. Nefes almayan kapalı fiziksel bir yaradan daha zehirli bir şey yoktur. Aynı şekilde, nefes alamayan gizli psikolojik bir yaradan da daha zehirli bir şey olamaz.
Güçlü nefes diyaframa ulaşır. Bu, üst gövde ile alt bedeni ayıran en büyük nefes kasımızdır. Buna aynı zamanda ‘’spiritüel kas’’ adı verilir ve bu kas nefesimizin yüzde yetmiş beşinden sorumludur. Bu noktada iki sinir sistemi buluşur: istemli sinir sistemi ve otonom sinir sistemi. Bu iki sistem eşzamanlı olarak diyaframla çalışarak görevlerini yaparlar.
Diyaframın hareketi önemlidir, çünkü tüm iç organlarımıza şifalı bir masaj yapar. Organları temizler, canlandırır ve tüm bedenin oksijen ve yaşam enerjisiyle dolu sağlıklı bir kan akışıyla beslenmesini sağlar. Bu enerjiye Hindistan’da Prana, Çin’de ise Chi adı verilir.